Radyo,
günümüzde nüfusun %95’ine ulaşabilme yetisiyle, dünyanın en yaygın kullanılan
kitle iletişim aracı olma özelliğine sahiptir. Dünyada ilk düzenli radyo
yayınları 1920’li yıllarda başlamış ve ülkemizde de ilk radyo yayını 6 Mayıs
1927 tarihinde gerçekleşmiştir. Radyo keşfedildiği ilk yıllarda, özellikle doğal
afetler ve savaş zamanlarında halkı bilgilendirmede önemli rol oynamıştır. Haber verme işlevinin yanı sıra eğitim,
eğlendirme, mal ve hizmetlerin tanıtımı ve inandırma, harekete geçirme gibi
işlevlerini de yerine getiren radyo kolay ulaşılabilirliği sayesinde geniş
kitleler tarafından benimsenmiştir.
1946
yılında kurulan Birleşmiş Milletler Radyosu’nun ilk yayın tarihi olan 13 Şubat,
2011 yılında UNESCO’nun 36. Genel Konferansı’nda görüşülerek “Dünya Radyo Günü”
olarak kabul edilmiştir. 2012 yılından itibaren kutlanan “13 Şubat Dünya Radyo
Günü” ile dünyada milyonlarca insana ulaşan en önemli kitle iletişim
araçlarından biri olan radyonun öneminin vurgulanması ve radyoya olan ilginin
sürekli canlı tutulması amaçlanmaktadır. UNESCO tarafından 2020 yılı için Dünya
Radyo Günü teması “Çeşitlilik” olarak belirlenmiştir. UNESCO Genel Direktörü
Audrey AZOULAY, bu yılki Dünya Radyo Günü Mesajı’nda; çeşitliliği her
şekilde teşvik etmek ve yansıtmak konusunda radyonun gücünden bahsetmiştir.
Günümüzdeki teknolojik gelişmeler
sonucunda dijital mecralarda da dinlenebilme özelliğine kavuşan radyo, kendisinden
sonra ortaya çıkan televizyon, internet, sosyal medya gibi iletişim araçlarının
karşısında var olmaya devam etmektedir. Uzun yıllardır hayatımızda olan
radyodan hep güzel haberler almak dileğiyle “Dünya Radyo Günü” kutlu olsun.
Bahar
ATMACA DEMİR
Radyo Televizyon ve
Sinema Bölümü
Öğretim Görevlisi